Proje Yönetimi Değer Yaratmanın Ötesinde

09 Mayıs 2013 5366 0 PROJE YÖNETİMİ Fonksiyon360

Teknoloji çağında şirketlerin en önemli kaynağı, bilgiyi kullanarak değer yaratacak şekilde iş yaşamına uyarlayabilme yeteneği ve sürekliliğine sahip olmaktır.  

Kurumlar sahip oldukları entellektüel sermaye’yi, sürekliliği olan işlere uyguladıklarında verimliliği arttırmakta, fırsatları ortaya çıkartmak için kullandıklarında ise yeni bir ürün ya da hizmet yaratmaktadırlar. 

Aynen kurumlarda olduğu gibi, ülke ekonomilerinin zenginliği; fikirlerin, düşüncelerin hizmete ya da ürüne dönüştürülmesinden, bir diğer söyleyiş ile değer yaratma dinamizminin o topluma hakim olmasıyla gelişir. Zenginliği yakalamak bilgiyi üretim araçlarında kullanmak, ondan bir değer yaratmak ile eşdeğer hale geldi. Çünkü artık ekonominin yeni güç odağı sınırsız maddi kaynaklara sahip olmaktan çok, fikir üretimi ve kullanımında ustalaşmayı gerektirmekte. 

Yaşadığımız ekonomik kriz, çevre sorunları, toplumsal yüzeysellik ve kurumsal çöküşler… Dünya üzerinde bağlantılar ve bağımlılıkların giderek daha dinamik, dolayısıyla daha karmaşık bir yapıya dönüşmesi; Karmaşık sistemleri anlama, yönetme ve çözmedeki yeteneksizlik, sıkıntılara yol açmakta sorunların derinleşmesi neden olmaktadır. 

Teknoloji kullanımıyla birlikte, kurumlar nitelikli insanlara daha fazla bağımlılık duyuyorlar. Kurumlar çalıştırdıkları insanların niteliklerine ve çalışma yaşamının niteliğine bağlı olarak başarıyı yakalıyorlar. Kurumların hem takım çalışmasına hem de bireylerin katkısına hem de yaratıcılığına ihtiyaç vardır. Amaç bireyin katkısını sağlamak. Günümüzün yönetim anlayışındaki ortak amaç çalışanların daha çok katkı ve ve yaratıcılıklarını ortaya çıkartmaktır. Yeni fikirler üretilmesine, yaratıcılıkların özgür bir biçimde ortaya koyulmasına imkan veren kurumlar fark yaratarak kazanan şirket olmaktadırlar. Kuruluşları yavaşlatan ve onları oldukları yere mıhlayan sınırlardır. Kuruluşları hızlı esnek ve yenilikçi olmaktan alıkoyan bu sınırlardır. Kazanan şirketler sınırları gevşetmiş, sınır çizgilerini kesik kesik çizmişlerdir. 

Akıl, gerçeği kendi açınızdan, kişisel görüşünüze dayanarak değilde ortak değerleri hissetiğinizde, resmin bütününü algılayabildiğiniz ölçüde ortaya çıkar. Toplum olarak her düzeyde öğrenim ve birbirimizle ilişki kurma konusunda düşünce biçimimizi değiştirmeliyiz. Herkesin birbirini etkilediği ve birbirinden etkilendiği bütünün gücünün daha bir bir sistemin parçası olarak, birliktelik duygusunu, birlikte çalışma alışkanlığını geliştirmeliyiz. Eskiden çalışanlar sahip oldukları bilgiyi saklarlardı, edinilen bilgi paylaşılmak istenmezdi; çünkü bu bilgi zamanı geldiğinde ortaya çıkartıldığında artı değer yaratıyordu. Günümüzde teknolojideki ilerlemeler, bilgi tek başına yeterli olmamakta, bilgiyi bir amaca hizmet eder şekilde kullanabilme becerisi önemli bir yetenek oldu. 

Ya anlamlı bir katkıda bulunarak bir değer yaratırsınız, ya da iş güvencesi bekleyemezsiniz.

Şirketlerin ve çalışanlarının varolabilmelerinin koşulu müşteri beklentilerinin ötesine geçmekte yatacak. Bu avantajı yakalayabilmek için çalışanlarla daha fazla işbirliği yapmak gerekmektedir. Çalışanları işleri yürütebilecekleri şekilde yetkilendirmeli, gerekli eğitim ve becerileri onlara kazandırmalıyız. Güven ortamı yaratılarak şiket başarılarını paylaşmalarını sağlamak gerekir. İşleri gereçekleştiren insanlar en iyi çalışanlardır, ancak daha iyi olabilirler ve eğer çalışanların kendilerini geliştirebilecekleri öğrenebilecekleri ve en iyi olmanın getirebileceği başarıyı paylaşabilecekleri bir ortam yaratabilirsek daha da başarılı olacaklardır.

Fark yaratma, içten gelerek davranma, kişilik güvenilir olma, başkalarına özen gösterme, gerçeği özleme gibi niteliklerdir. Herkesin değer yaratmak amacıyla insiyatif kullanmasını ve sorumluluk taşımasını gerektiriyor.

İLK YORUMU SİZ YAPIN!

YORUM YAP

YORUM YAPABİLMEK İÇİN ÜYE GİRİŞİ YAPMANIZ GEREKMEKTEDİR.

REFERANSLARIMIZDAN BAZILARI

Akçansa
Türk Telekom
Türk Hava Yolları
Maliye Bakanlığı

BLOGUMUZDAN YAZILAR

Yukarı Çık
BİZ SİZİ ARAYALIM